Ahlakla ilgili hadisler
-İnsanların en hayırlısı, ahlakı en güzel olandır.
-Mü’minin mizanında en ağır basacak şey, güzel ahlaktır. Muhakkak ki, Allah Teala işi ve sözü çirkin olan ve hayasızca konuşan kimseye buğz eder.
Hz. Ebud Derda (r.a.) 15. 9
-Ben, güzel ahlakı tamamlamak için gönderildim.
Hz. Ebu Hüreyre (r.a.) 245. 7 (Ramuz el-ehadis)
-Bilir misiniz, insanların cennete girmelerini en çok sağlayan şeyler nelerdir? Allah korkusu ve güzel ahlaktır. Bilir misiniz, insanların cehenneme girmelerine en çok sebep olan şey nedir? İki aralıktır; Ağız (diliyle günah işlemesi) ve bacak arasıdır (yani zina yapması).
Hz. Ebu Hüreyre (r.a.) 12. 8
-Güzel ahlak hataları eritir; suyun buzu erittiği gibi. Fena ahlak da ameli bozar; sirkenin balı bozduğu gibi.
-Her şeyin tövbesi vardır. Fena ahlak sahibinin yoktur. Zira o kimse günahtan tövbe etmez de, onu daha şiddetle işler.
Hz. Aişe (r.a.) 128. 10
-Güzel ahlakın ifadesi şudur: Dünyadan nasip olana razı olur, nasip olmayana da kızmaz.
-Tehlikeyi doğrulukta görseniz de doğruluğu yapışın, çünkü kurtuluş doğruluktadır
-Doğruluğa yapışın, çünkü doğruluk iyiliğe götürür, doğruluk ve iyilik (sahipleri) de cennettedir. Yalandan sakının, çünkü yalan kötülüğe götürür, yalan ve kötülük (sahipleri) de kötülük cehennemdedir.
-Yalan sözden ve yalan yere yemin etmekten sakının!
-Yalandan sakının, çünkü yalan bir tarafta, iman da bir taraftadır. Yalan ile iman bir arada bulunmaz.
-Birbirinize haset (kıskançlık) etmeyiniz. Birbirinize buğz etmeyiniz. Birbirinizden yüz çevirmeyiniz. Birbiriniz hakkında kötü zandan bulunmaktan kaçınınız. Birbirinizin eksikliğini ve kusurunu görmeye çalışmayınız. Birbirinizin gizli hallerini ve gizli hayatını araştırmayınız. Menfaat yarışına girmeyiniz. Birbirinize küsmeyiniz. Ey Allah'ın kulları hepiniz kardeş olunuz!
-Büyüklerine saygı, küçüklerine şefkat ve merhamet göstermeyen bizden değildir.
-Bir kimse bir çocuğa, gel sana şunu vereceğim der ve sonra da vermezse bu (sözü) bir yalandır
-Aklın başı; Allah’a imandan sonra, haya (utanmak) ve iyi ahlaktır.
Hz. Enes (r.a.) 286. 12
-Allah’a imandan sonra, aklın başı; insanlarla muhabbetli bulunmaktır.
Hz. Ebu Hüreyre (r.a.) 287. 7
-Allah Teala şu kulu sever: Sattığında müsamahalı, aldığında müsamahalı, borcunu ödemede müsamahalı ve alacağını talepte de gene müsamahalıdır.
Hz. Ebu Hüreyre (r.a.) 17. 9
-Bir meclisin baş köşesinden aşağısına razı olmak, Allah için tevazudan sayılır.
Hz. Talha (r.a.) 131. 4
-Allah (z.c. hz.)i her şeyde rıfk ve mülayemeti (yumuşak huyluluk) sever.
Hz. Aişe (r.a.) 92. 14
-Rıfk (mülayım olmak) ve rıfk ile muamele etmek uğurluluk, şiddetle muamele etmek de uğursuzluktur. Cenabı Hak bir evin hayrını murad ettiğinde, onlara rıfk kapısını açar. Rıfk nerede bulunursa orasını zinetlendirir. Şiddet ise orası için leke olur.
Hz. Aişe (r.a.) 100. 3
-Merhamet edene, Allah merhamet eder. Yerdekilere merhamet edin, Allah da size merhamet etsin.
-Cennette altından bir direk ve üzerinde zebercetten şehirler vardır ki, onlar cennete yıldızlar gibi ışık verirler. Ve bunlar; Allah rızası için birbirlerine muhabbet edenler içindir.
Hz. Ebu Hüreyre (r.a.) 125. 6
-Cennette öyle köşkler vardır ki; içindeki dışındakini, dışındaki içindekini görür. Bunlar; sözü hoş, selamı çok olana, yemeği çok yedirenlere, oruca devam edenlere ve gece namazı kılanlara verilir.
-Cömert; Allah’a, insanlara ve cennete yakındır. Cehennemden de uzaktır. Cimri ise Allah’tan, insanlardan ve cennetten uzaktır. Ve cehenneme yakındır. Cahil cömert, Allah (z.c.hz.)lerine, hasis (cimri) âbitten (ibadet eden kişi) daha sevimlidir.
-Cömert, ancak Allah’a hüsnü zannı olduğundan cömertlik yapar (Allah bana gene verir, ahirette de mükafatını verecektir diyerek). Cimri ise, ancak Allah’a sui zannı sebebiyle (“ya vermezse”diyerek) cimrilik yapar.
-Cömert bir zatın (yedirdiği) yiyeceği şifadır. Cimri bir kimsenin yemeği ise derttir.
-Sabır ilk sadmededir. (belanın ilk geldiği anda.) -Sabır imanın yarısı, yakîn de imanın tamıdır.
-Size dünya ve ahiret ehlinin en hayırlısını ve dünyadaki amellerin en iyisini haber vereyim mi? “O öyle bir kimsedir ki; kendisiyle alakasını kesenle ilgilenir, kendisini mahrum edene (vermeyene) verir ve kendisine zulmedeni de affeder.”
-Üç şey vardır ki; onlar kimde bulunursa, Allah onu kolay bir şekilde hesaba çeker ve rahmetiyle cennetine koyar: Mahrum edene (vermeyene) ihsanda bulunmak, zulmedeni affetmek, uğramayanı arayıp sormak.
-Sükut (susmak, lüzumsuz konuşmamak), ahlakın efendisidir. Hz. Enes (r.a.) 219. 8
-Üç kişi için gökler, yer, gece, gündüz ve melekler istiğfar ederler: Alimler, talebeler ve cömertler.
-Allah (C.C.) Bana, farzları yerine getirmeyi emrettiği gibi, insanlara müdara etmeyi(alttan almayı) emretti.
-Haya (utanmak) imandandır.
-Altı şey güzeldir, lakin şu altı sınıf insanda daha güzeldir: Adalet güzeldir, lakin ümerada (idarecilerde) daha güzeldir. Cömertlik güzeldir, lakin zenginde daha güzeldir. Verağ (haram olduğu şüpheli olan şeylerden kaçınmak) güzeldir, lakin alimlerde daha güzeldir. Sabır güzeldir, lakin fakirlerde daha güzeldir. Tövbe güzeldir, lakin gençlerde daha güzeldir. Haya (utanmak) güzeldir, lakin kadınlarda daha güzeldir.
Hz. Ali (r.a.) 297. 6
-Benim için 6 şeyi tekeffül edin (garanti edin, söz verin), size Cenneti söz veriyorum;
1- Biriniz konuştuğu zaman yalan söylemesin,
2- Bir vaatte (sözde) bulunduğunda sözünden dönmesin,
3- Kendisine bir şey emanet edildiğinde hıyanet etmesin,
4- Gözünüzü yumunuz (harama bakmayın),
5- Elinizi (haramlardan) çekin,
6- İffet ve namusunuzu koruyun!
-Mümin güzel ahlakı ile, geceleri nafile ibadet eden ve gündüzleri nafile oruç tutan kimselerin derecelerine erişir. (Yani güzel ahlaklı kişiye, ahlakı sebebiyle her gün 24 saat sevap yazılır)
-Mümin, başkalarıyla iyi geçinir ve kendisiyle iyi geçinilir, başkalarıyla iyi (güzel) geçinmeyen ve kendisiyle geçinilemeyen kimsede hayır yoktur.
-Müminin mümine bağlılığı, bir binanın birbirine sıkı sıkıya tutan tuğlaları gibidir.
-Müslümanlar bir vücudun azalarına benzer. Nasıl bir vücudun bir yerinde bir rahatsızlık olunca tüm vücut ateşlenir, bu ağrıyı duyar. Müslümanlar da diğer Müslümanların ağrılarını duyması gerekir.
-Müslüman’ın Müslüman üzerinde vacip olan 6 hakkı vardır;
1- Karşılaşınca selam vermesi,
2- Davet edince davetine gitmesi,
3- Nasihat isteyince nasihat etmesi,
4- Hastalanınca ziyaret etmesi,
5- Ölünce cenazesine gitmesi,
6- Aksırınca teşmit etmesi.
(TEŞMİT: Hapşıran kişinin: “Elhamdülillah” demesi, Bunu duyan kişinin: “Yerhamükallah”, Tekrar Hapşıran kişinin ise; “Yehdîna ve yehdîkümullah ve yuslih bâleküm” demesidir.)
-Bu ümmetin en şerlilerini size haber vereyim mi? Onlar; bağırarak konuşanlar, belagatla konuşmaya zorlananlar ve çok lafçılar (gevezeler)dır. Bu ümmetin hayırlılarını da size haber vereyim mi? Onlar; ahlakça en güzel olanlardır.
-Sizin Allah Teala’ya en sevimli olanınız, yemesi en az ve bedenen en hafif olanınızdır. Hz.İbn Abbas(r.a) -Kuldan Allah’ın ilk çekip aldığı şey, “haya” (utanma duygusu)dır. O zaman, O (Allah) gazap eder (kızar). Ve kul gazaba uğramış duruma gelir. Sonra kendisinden “emanet”i alır. O zaman o kimse “hain ve hor” olur. Sonra ondan “rahmet”i alır. O zaman da o kimse katı kalpli ve kaba olur. İşte o zaman onun boynundan İslam bağını çözer. Artık o kimse, lanete uğramış ve lanetlenmiş şeytan olur.
Hz. Enes (r.a.) 161. 3
-Adem oğlunda 360 mafsal vardır. Her gün bunun için 360 sadaka vermesi lazımdır. Sormuşlar: “Yâ Rasulallah, buna kim güç yetirebilir?” -Buyurmuş ki: Birine yol göstermek bir sadaka, zahmet veren bir şeyi yoldan kaldırmak bir sadaka, ihtiyaçtan fazla elbiseyi vermek de bir sadakadır. Yine sormuşlar: “Ya Rasulallah, bunu da yapamazsak?” Buyurdular ki: Halka şerri dokunmaktan çekinmek de kendisi için bir sadakadır.
-İki günü birbirine eşit olan ziyandadır.
-Kendiniz için istediğiniz şeyi Müslüman kardeşin için de istemedikçe olgun mümin olamazsınız.
-Kolaylaştırın, zorlaştırmayın, müjdeleyin, nefret ettirmeyin.
-Merhamet edene, Allah merhamet eder. Yerdekilere merhamet edin, Allah da size merhamet etsin.
-Kimseden bir şey istememeyi taahhüt (garanti) edene, Ben Cenneti taahhüt ederim.
-İki müslüman buluşup da onlardan biri arkadaşına selam verdiğinde, bu ikisinden Allah’a daha çok sevgili olanı, arkadaşına karşı güler yüzlülükte daha önce olanıdır. Musafaha ettiklerinde ise, Allah onların üzerine yüz rahmet indirir; İlk başlayana doksan, diğerine ise on rahmet verilir.
Hz. Ömer (r.a.) 35. 11
-Bir kimse sana tazim (hürmet) için oturduğu yerden ayağa kalkmış ise, onun yerine oturma. Sana ait olmayan şeyle de elini silme.
Hz. Ebû Bekre (r.a.) 57. 6
-İki kişi gizli konuşurlarken aralarına girmeyin.
Hz. İbn Ömer (r.a.) 60. 3
-Sizden birisi kardeşini Allah yolunda sevdiği zaman kendisine bildirsin. Zira bu, ülfette daha kalıcı, muhabbette sebat (devamlılık) vericidir.
Hz. Mücahid (r.a.) 25. 9
-Evlatlarınız arasında ihsanda bulunmak hususunda adalet edin, onların adalet etmelerini sevdiğiniz gibi.
-Sana Allah’tan korkmanı tavsiye ederim. Zira o korku, bütün işlerinin zinetidir. Sana Kur’an okumanı, Allah’ı zikretmeni tavsiye ederim. Zira o, senin semada anılmana sebeptir, yeryüzünde ise senin için nurdur. Sükutunun (susmanın) uzun olmasını tavsiye ederim. Ancak hayır söz müstesna. Zira bu sükut, şeytanı senden uzaklaştırır ve din işinde sana yardımcı olur. Çok gülmekten de sakın. Çünkü o, kalbi öldürür ve yüzün nurunu giderir. Cihada devam et. Çünkü o, ümmetimin ruhbanlığıdır. Miskinleri sev ve onlarla düşüp kalk. Kendinden aşağıdakine bak, yukarıdakine bakma. Zira, sana Allah’ın verdiği nimetleri küçümsememen için bu hal daha uygundur. Seninle alakayı kesseler de akrabanı ziyaret et. Acı da olsa hakkı söyle. Allah yolunda kınayanların kınamasından korkma. Kendi nefsin hakkında bildiğin şeyler, insanlardan seni alıkoysun. Yaptığın şeylerde onlara üstünlük taslama. Şu üç hasletin bulunması, kişiye ayıp olarak yeter; Kendi kusurlarını bilmeden başkasının kusurlarını görmesi, aynı hal kendisinde de olduğu halde başkalarında utanılacak hal görmesi ve arkadaşına eziyet etmesi. Ey Ebu zer! Tedbir gibi akıl, (şüpheli şeylerden) sakınmak gibi verağ, güzel huy gibi de şeref yoktur. Hz. Ebu Zer (r.a.) 157. 4
-Güzel niyet, sahibini cennete sokar. Güzel ahlak da sahibini cennete sokar. Ve güzel komşu da komşusunu Cennete sokar. Biri sordu:"Yâ Rasulallah, kendisi kötü (komşuluğu iyi) olsa da mı?" -Evet, sen istemesen de(öyle).
-İktisad, geçimin yarısı ve güzel ahlak da dinin yarısıdır.
Hz. Enes (r.a.) 190. 6
-Akrabayı yoklamak malı çoğaltır, ailede muhabbeti arttırır ve ömrü uzatır.
Hz. Amr ibn Sehl (r.a.) 307.7
-Bir aile halkı, birbirlerini yokladıklarında, Allah onların rızkını geniş ve kolay kılar. Ve onlar Allah’ın koruması altında bulunurlar.
Hz. İbni Abbas (r.a.) 118. 4
-Akrabayı yoklamak, güzel ahlak ve güzel komşuluk; beldeleri mamur eder ve ömrü arttırır.
Hz. Aişe (r.a.)
-Kafir veya müslüman bir adam bir iyilik yaparsa Allah Teala ona sevap verir. Denildi ki; “Kafire sevap nasıl olur?” -Buyurdu ki; “Eğer o sılai rahim yapsa veya bir sadaka tasadduk etse veya bir hasene yapsa, Allah ona mal, çocuk, sıhhat ve bunun benzerlerini verir.” Denildi ki; “Ahirette karşılığı nedir?” -Buyurdu ki; Azabı hafif olur. Ve şu mealdeki ayeti okudu:“Firavun ailesini azapların en şiddetlisine sokun.”
Hz. İbn Mes’ud (r.a.) 369.
“ Allah’a takva ve güzel ahlak.” (En ziyade neyin insanları cennete sokacağını soruyorlar.)
(Tirmizi, Birr 62, kutub-ı sıtte, 16. Cilt , sf. 329)
Ruhumu kudret altında tutan Allah'a yemin ederim ki cennete sadece güzel ahlak sahipleri girer.
Tirmizi; Huccetü'l İslam İmam Gazali, İhya'u Ulum'id-din, 2. cilt, Çeviri: Dr. Sıtkı Gülle, Huzur Yayınevi, İstanbul 1998, s.792
Müminin mizanında en ağır basacak şey güzel ahlaktır. Muhakkak ki, Allah Teala işi ve sözü çirkin olan ve hayasızca konuşan kimseye buğz eder"
G.Ahmed Ziyaüddin, Ramuz El Hadis, 1. cilt, Gonca Yayınevi, İstanbul, 1997, 15/9
İmanın kemali, güzel ahlakladır.
G.Ahmed Ziyaüddin, Ramuz El Hadis, 2. cilt, Gonca Yayınevi, İstanbul, 1997, 344/4
Güzel ahlak hataları eritir. Suyun buzu erittiği gibi. Fena ahlak ta ameli bozar. Sirkenin balı bozduğu gibi.
(Hz.İbni Abbas r.a.) Ramuz el-Hadis s.215
"Sizler insanları mallarınızla memnun edemezsiniz, onları güzel yüz ve güzel huyla hoşnut edersiniz."
Bezzar, Ebu Yala, Taberani; Huccetü'l İslam İmam Gazali, İhya'u Ulum'id-din, 3. cilt, Çeviri: Dr. Sıtkı Gülle, Huzur Yayınevi, İstanbul 1998, s. 111
"Allah Teala kolaylık gösteren ve güler yüzlü kişiyi sever."
Huccetü'l İslam İmam Gazali, İhya'u Ulum'id-din, 2. cilt, Çeviri: Dr. Sıtkı Gülle, Huzur Yayınevi, İstanbul 1998,, s.444
Rabbim bana dokuz şey emretti: Gizli halde de aleni halde de Allah'tan korkmamı, öfke ve rıza halinde de adaletli söz söylememi, fakirlikte de zenginlikte de iktisat yapmamı, benden kopana da sıla-ı rahim (dostluk) yapmamı, beni mahrum edene de vermemi, bana zulmedeni affetmemi, susma halimin tefekkür olmasını, konuşma halimin zikir olmasını, bakışımın ibret olmasını, marufu (doğru ve güzel olanı) emretmemi.
(Kütüb-i Sitte, Muhtasarı Tercüme ve Şerhi, Prof. Dr. İbrahim Canan, 16. cilt, Akçağ Yayınları, Ankara, s. 317)
"İnsanlara güzel ahlakla muamelede bulun.
(İbni Kesir, Sire, 4:194-195; Salih Suruç, Kainatın Efendisi Peygamberimizin Hayatı, Yeni Asya Yayınları, İstanbul, 1998, s.507)
Peygamberimiz (sav), Yemen'e gönderdiği elçilerine şunları tavsiye etmiştir: "Sirke balı bozduğu gibi, kötü huy da ameli ifsad eder."
(İbn Hıbban; Huccetü'l İslam İmam Gazali, İhya'u Ulum'id-din, 3. cilt, Çeviri: Dr. Sıtkı Gülle, Huzur Yayınevi, İstanbul 1998, s. 111)
Müminin şerefi dini, asaleti güzel ahlakı, mürüvveti de aklıdır.
(İbn Hıbban, Hakim; Huccetü'l İslam İmam Gazali, İhya'u Ulum'id-din, 3. cilt, Çeviri: Dr. Sıtkı Gülle, Huzur Yayınevi, İstanbul 1998, s. 111-112)
" Allah'a takva ve güzel ahlak." (En ziyade neyin insanları cennete sokacağını soruyorlar.)
(Tirmizi, Birr 62, kutub-ı sıtte, 16. Cilt , sf. 329)
Ruhumu kudret altında tutan Allah'a yemin ederim ki cennete sadece güzel ahlak sahipleri girer.
Tirmizi; Huccetü'l İslam İmam Gazali, İhya'u Ulum'id-din, 2. cilt, Çeviri: Dr. Sıtkı Gülle, Huzur Yayınevi, İstanbul 1998, s.792
Müminin mizanında en ağır basacak şey güzel ahlaktır. Muhakkak ki, Allah Teala işi ve sözü çirkin olan ve hayasızca konuşan kimseye buğz eder"
G.Ahmed Ziyaüddin, Ramuz El Hadis, 1. cilt, Gonca Yayınevi, İstanbul, 1997, 15/9
İmanın kemali, güzel ahlakladır.
G.Ahmed Ziyaüddin, Ramuz El Hadis, 2. cilt, Gonca Yayınevi, İstanbul, 1997, 344/4
Güzel ahlak hataları eritir. Suyun buzu erittiği gibi. Fena ahlak ta ameli bozar. Sirkenin balı bozduğu gibi.
(Hz.İbni Abbas r.a.) Ramuz el-Hadis s.215
"Sizler insanları mallarınızla memnun edemezsiniz, onları güzel yüz ve güzel huyla hoşnut edersiniz."
Bezzar, Ebu Yala, Taberani; Huccetü'l İslam İmam Gazali, İhya'u Ulum'id-din, 3. cilt, Çeviri: Dr. Sıtkı Gülle, Huzur Yayınevi, İstanbul 1998, s. 111
"Allah Teala kolaylık gösteren ve güler yüzlü kişiyi sever."
Huccetü'l İslam İmam Gazali, İhya'u Ulum'id-din, 2. cilt, Çeviri: Dr. Sıtkı Gülle, Huzur Yayınevi, İstanbul 1998,, s.444
"Her nerede olursan ol Allah'tan ittika et ve kötülüğün arkasından iyilik yap, bu onu yok eder. İnsanlara iyi ahlakla muamele et."
(Hz. Ebu Zerr r.a. : Tirmizi, Birr 55 Kütüb-i sitte, 16. Cilt , sf. 328)
"Yiyiniz, tasadduk ediniz, giyiniz. Fakat bunları yaparken israfa ve tekebbüre kaçmayınız".
(Ibnu Amr Ibni'l-As r.a. : Nesai, Zekat 66 : Buhari, Libas 1, Kütüb-i sitte, 16. Cilt Sf. 361)
"(Şaka sırasında da olsa) haktan başka birşey söylemem."
(Musned-i Ahmed, 2,340 : Tirmizi, Birr 57 Kütüb-i Sitte, 16. Cilt)
...Abdullah ibn Umer şöyle demiştir: Bir kimse Peygamber (S)'e: Ben alışveriş işlerinde aldatılıyorum, dedi. Peygamber de ona: "Sen bir şey satın almak istediğin zaman: (İslam'da) aldatma yoktur, de" buyurdu. Bundan sonra artık o zat bu sözü söyler oldu.
(Sahih-i Buhari, Cilt 5, syf.2225)
...Enes bin Malik (Radiyallahü anh)'den:
Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in şöyle buyurduğu rivayet edilmiştir:
"Sizin hiç biriniz kendi nefsi için arzuladığını (din) kardeşi için de � yahut buyurdu ki komşusu için de - istemedikçe (tam) iman etmiş olamaz."
(İbni Mace/ 1. cilt/ syf.113)
... Cerir bin Abdillah el-Beceli (r.a.)'den rivayet edildiğine göre; Resulullah (s.a.v.) şöyle buyurdu, demiştir: "Kim yumuşaklıkla muamele etmekten mahrum olursa hayırdan mahrum olur.
(Mace Cilt 9, Syf.475)
"... Abdullah bin Amr bin el-As (r.a.)'dan rivayet edildiğine göre; resulullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur.
İslam dinine erdirilen, yetecek derecede rızkı verilen ve buna kanaatkar olan kimse muhakkak felah bulmuştur."
(Mace Cilt10, Syf.415)
... Amr bin Şüayb'in dedesi (Abdullah bin Amr bin el-As) (r.a.)'den rivayet edildiğine göre; Resulullah (s.a.v.) şöyle buyurdu, demiştir:
"Yeyiniz, içiniz, sadaka veriniz ve giyininiz, buna israf ve kibir karışmadıkça."
(Mace Cilt 9, Syf.385)
efgan.net